6 Mayıs sabahı
Deniz karşılıyor O'nu...
yeşil parkası üzerinde
üstüne sinmiş birinci kokusu
ağzında devrim gülümsemesi
hasret kalınmış bir dosta kavuşmanın hazin sevinciyle
yusuf'la hüseyin arkasında hemen
ayrılmamışlar
ayaklarında prangalar yok bu sefer
hoşgeldin ağabey diyorlar hoşgeldin...
yürümeye başlıyorlar yavaşça
küçük bir oda
ufacık pencerenin kıyısında beyaz saçlı bir adam
bağdaş kurmuş, eski daktilosunda kullanılmış kağıtların arkasına yazıyor
kafasını kaldırıp bakıyor
kısacık boyuyla kalkıyor ayağa
burada yazabiliyorum diyor
çocuklarını soruyor
''iyi'' diyor halit ağabey
''aziz!'' diyor
seni hiç unutmadılar.
çıkıyorlar odadan
yanık bir türkü sesi geliyor
bağlama vuruluyor geçmişin acısına
taylan'la mahir
ağabey diyorlar hoşgeldin
erken gittiniz diyor onlara
çok erken...
vurdular diyorlar taylan,
sırtımdan, kalleşçe
mahir, bırak vursunlar diyor
biz gitsek de sesimiz kalır
uğur giriyor kapıdan içeri
mihri belli, ilhan erdost;
duymuşlar haberi geliyorlar
hoşgeldin diyorlar
sonsuzluğa, sessizliğe, özgürlüğe hoşgeldin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder