27 Şubat 2011 Pazar

sevgi üzerine

Ben insanlara gerçekten çok nadir saygı duyarım ve birkaç sene önce çok saygı duyduğum bir insan bana şöyle demişti : "Bak zihni, bir kadına aşıksan kork çünkü aşk tek taraflı bir delilik olabilir ama sevdiğini hissediyorsan sakın korkma çünkü sevgi her zaman karşılıklıdır. O'nun seni sevdiğinin tek teminatı senin sevgindir." Neden bilmiyorum ama ben bu lafa çok inandım. Evet, bunu söyleyen insana gerçekten güveniyordum ama sanırım inanmamın tek sebebi bu değildi. Kolay gelmişti o zaman inanmak ve belki de bu önermenin yalınlığı , yalnızlığı ve güzelliği inandırmıştı beni.
Mutlu olmak için bir insanın sevgisini içinde hissetmenin yeterli olabileceğine inanıyorum ben. Yani az önce söylediklerime bakarsak mutlu olmak için bir kadını sevdiğine gerçekten emin olmak insanı mutlu etmek için yeterlidir. O'nun bunu dillendirmesine , belli etmesine çok da gerek yoktur. Hem huzur, mutluluk vs. sevginin ifadesinin değil ki varlığının hediyeleridir bizlere.
Şimdilerde aklımda sorular var. İnandıklarımı sorguluyorum. Mesela sevgi sadece hissetmek midir? İfade ediliş biçimi yalnızca bir dışavurum mudur yoksa sevginin belki de kimliğini bütünleyen bir parça mı? Umudun hep kırılması bir süre sonra kalbini kırar mı?  ve en önemlisi ilk inandığım şey yani O'nu sevdiğini bilmenin verdiği güven hissi acaba beni biraz şaşırtıyor olabilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder