2 gün önce elime bir kitap geçti. Olaylı Yıllar ve Gençlik adında. Kitap gerçekten çok fazla dikkatimi çekti okudukça okuyasım geldi. Yazın değeri olarak gördüğüm en iyi kitap değildi hatta bence pek öyle iyi bile değildi ama başka bir şey vardı bu kitapta. Ben daha önce Harun Karadeniz'in bir kitap yazmış olduğunu bilmiyordum ve bana çok çekici geldi bu yüzden. Ama bu kitabı benim için ilginç kılan başka bir etken daha vardı. Kitap sanki bugünü anlatıyor gibiydi. Sadece göze batan iki fark vardı o kadar. Bugüne o kadar benziyor ki durum insan duraksıyor arada. Petrol hakkında söyledikleri , siyasi irade hakkında söyledikleri , ekonomik durum hakkında söyledikleri bugün için de birebir geçerli.Bu tabi ki iyi değil yani bahsettiği tarih 1960lar falan. Bahsettiği konular da bir ülkenin en hayati meseleleri şimdi bu meselelerde arpa boyu yol alamamış olmak üzücü.
Türkiye gerçekten çok enteresan bir ülke. Ciddi bir tezat var ortada. Şimdi bize hep ne dendi? Bu coğrafya dünyanın en verimli coğrafyalarından biri , ülkeler burası için savaştı , İstanbul dünyanın kalbi , türkler yardırır falan filan... E arkadaşım her şey tamam cennet vatan falan filan da yaşanacak ülkeler içinde 83. olmuşuz. Tamam BM ne kadar güvenilir tartışılır ama 15-16 değil 83 yani ne kadar oynama olabilir. Demek ki ciddi bir sıkıntı var. Bunların kaynağını biraz taramak lazım bence.
Bana kalırsa bizim en büyük sorunumuz beynimizi kullanmaktan nefret etmemiz. Düşünmüyoruz , öğrenmiyoruz , anlamıyoruz hatta en önemlisi ve basiti hatırlamıyoruz. Dolayısıyla da 1940lardan beri aynı 15 seneyi yaşayıp duruyoruz. O zaman insanlar uğraşmış en azından. Korkmamışlar ve kaçmamışlar. Bizim yaptığımızı yapmamışlar yani. Faşist bir gericiden tırsıp susmamışlar. Özetle bu topraklar üzerinden şerefizce yaşamaktansa şerefleriyle ölmüşler. Bence kitaba bir göz atın. Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder