29 Kasım 2010 Pazartesi

haydarpaşa masalı

        
          Eskiden alman amcaların çok parası varmış ama yatırım yapacak yer yokmuş. demişler ki biz bu istanbula gidelim zaten oralar hep bizim pazar yerleri elbet bişeyler yapılır. gelmişler görmüşler sonra da demişler ki burdan böyle bi yol olsa demirden ortadoğuya kadar gitse ne biçim olur. hem para kazanırız hem oralara daha kolay gideriz falan. sonra haydarpaşa çıkmış ortaya. yani kapitalizmin çocuğuymuş o aslında. savaşlar görmüş , bir imparatorluğun çöküşünü görmüş , bir devletin kuruluşunu izlemiş 104 seneye tanıklık etmiş. tabi bu süreçte demiryolu hep en ucuz , hayat pahalı , istanbul ise umut kapısı olarak kalmış. istanbula gelenler ilk ondan destur almışlar. ilk o merdivenlerden bakmışlar denize. belki bir çoğu hayatında ilk kez istanbula orada aşık olmuş. nice emekçiyi selamlamış memleketinden göçen. nice ihtiyarlar ona bakıp memleket özlemini bir kez daha hissetmiş , nice gencin istanbulla hesaplaşmasının sembolü olmuş. nice umutlara kapı olmuş haydarpaşa. gel zaman git zaman birileri ona ters ters bakmaya başlamış. amaçları ondan kurtulmakmış.otel lazımmış onlara. para lazımmış.
          direnmiş haydarpaşa. yılmamış dimdik durmuş. birgün ona merhaba demişler seni yenilemeye geldik daha sağlam olacaksın. açmış kapılarını en güzel gülümsemesiyle. sonra bir akşamüstü yanmış. kalbini ateşe vermişler haydarpaşanın. ve en kötüsü o yanarken izlemekle yetinmişler onu. yıllardır baktığı denizin suyu yardım etmiş ona. haydarpaşa düşünmüş kapitalizmin , paranın çocuğu olan kendisini kapitalizm neden öldürürmüş? sonradan anlamış birşeyi hemen karşı kıyısında eskiden bağıran deniz isimli çocuk kahrolsun emperyalizm derken gülmemeliymiş ona. çünkü kapitalizm ve emperyalizm kendi evladını cayır cayır yakabilecek kadar onursuzmuş. anlamış artık bunu anlamış ama ne fayda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder